Kendini dondurtmak. Birçoğunuz bilim kurgu filmlerinde görmüştür. Fakat çok az kişi bilmektedir ki kendini dondurma olayı gerçekten uygulanmaktadır. Hatta 1967’den beri. Sözlük anlamı insanların bilinmeyen bir gelecekte çözülmek üzere dondurulması olan cryonics terimi ilk olarak 1965 yılında kullanıldı. Ancak ilk kez Neil R. Jones 30’larda yazdığı bir romanda insanların dondurulmasından söz ediyordu.
Dünyada dondurulan ilk kişi 73 yaşında akciğer kanserinden ölen Amerikalı psikolog James Bedford’dı. 1967’den beri donmuş bir şekilde çözüleceği günü bekliyor. Evet “akciğer kanserinden ölen” dedim. Zira; filmlerde gördüğümüzün aksine cryonics sadece öldükten sonra uygulanabiliyor. Eğer klinik ortamda dondurulma vesilesiyle biyolojik ölüm gerçekleştirilseydi projenin başarı şansı daha yüksek olabilirdi. Fakat yasal olarak sizi klinik ortamda öldürmeleri mümkün olmadığı için ancak öldükten sonra işlemlerinize başlayabilirler. Ama üzülmeyin! Şirketler öleceğinizi hissettiğiniz zaman bi’ telefona kapınızdalar(sıkın dişinizi). Peki bu dondurma işlemi nasıl yapılmaktadır?
Ölü beden önce buz kalıplarıyla soğutuluyor ve göğüs kafesi açılarak vücuttaki kan damarlardan çekiliyor. Yerine -50 derecede gliserol enjekte ediliyor. Vücuda yayılımı sağlanan solüsyon vücut ısısının da eksi 50 dereceye düşmesini sağlıyor. Hücre çevresindeki yağların buzdolabında kalmış birkaç günlük yağlar gibi buruşmaması için de hasta içi sıvı nitrojen dolu büyük metal silindirler içerisinde, -196 derecede korunuyor.
İnsan bedeni, önlem alınmadan dondurulursa buz kristalleri hücrelerin çevresini sarıyor ve su kaybına sebep oluyor. Gerilen hücre zarı yırtılıyor ve hücre parçalanıyor. İşte bunu engellemek için gliserol gibi donmayan kimyasallar kullanılıyor.
Gel gelelim bu işin masraflarına: Efenim 2 çeşit dondurma paketi bulunmaktadır.
1) Tüm vücudunuzu olduğu gibi nitrojenin güvenilir kollarına bırakabilirsiniz. Bunun maaliyeti 150-200 bin $’dan başlamaktadır.
2) Bir gün tek hücreden beden yapılabileceğine inananlardansanız -ya da fazla parası olmayanlardan- sadece kafanızı dondurursanız 80 bin $’ı gözden çıkarmanız gerekmektedir.
Ödemede kolaylık da sağlanıyor. İlk önce bir hayat sigortası yapıyorsunuz. Öleceğiniz güne kadar sigortanızın gerekli ödemelerini yapıyorsunuz. Hayat sigortanızın ölümünüz sonrası para transferini şirkete bağladıktan sonra rahatlıkla ölebilirsiniz. Siz öldükten sonra dondurulma paketiniz kadar olan meblağ hayat sigortanızdan anlaştığınız cryonics şirketini veriliyor. Geriye kalan parayı da eğer isterseniz şirket sizin adınıza diriltilinceye kadar saklıyor. Eğer dirilebilirseniz kefeninizin cebinde götürdüğünüz paranın faizleriyle bile bilinmeyen gelecekte kendinize konforlu bir yaşam kurabilirsiniz.
İyi hoş da ölmek bile Amerikalı’ya güzel! Cryonics şirketlerinin hepsi Amerika’da konuşlanmış durumda. Kontrol dışında veya ülke dışında ölürseniz diye isteğinize bağlı olarak size bileklik veya kolye veriyolar. Bunların arkanızda ölümünüz durumunda bedenin acil bir şekilde nereye gönderilmesi gerektiği belirtiliyor. En büyük cryonics şirketi ABD’li Alcor Life Extension Foundation. Onu American Cryonics Society, Cryonics Institute ve Trans Time takip ediyor. Bu şirketlerde dondurulmuş olarak bir gün diriltilmeyi bekleyen toplam 230 “hasta” bulunuyor. Öldüğünde dondurulmak üzere anlaşmaya imza atmış insan sayısı ise 1000’i geçmiş durumda.
Sadece Alcor’da; 111 insan nitrojen dolu silindirlerin içinde bekliyor. Bunlardan 76’sı sadece kafasını dondurtan kişiler. Geriye kalan 35’i ise tüm vücudunu dondurtanlar. Ayrıca ölmesi durumunda dondurulmak üzere Alcor’la anlaşma yapmış olan 974 cryonics adayı bulunmakta. Bunların yanında 33 tane evcil hayvan dondurulmuş durumdadır. Fakat onlar sahiplerine göre daha şanslılar. Hayvanlar 60 dakika süren klinik uyutma yöntemiyle ölü durumuna geçiyorlar. Beyin oksijensizlikten hasar almaya başlamadığı için dirilme konusunda en şanslı olan onlar.
Hatta cryonicsi kurgu olmaktan çıkarabilecek bir deney yapılmış durumda. Dr. Paul Segal’in 1992’de American Cryonics Society’nin sponsorluğunda California Oniversitesi’nde yaptığı şu meşhur deneyden söz ediyorum. Dr. Segal beagle cinsi sevimli köpeği Miles’ı dondurup tekrar diriltmeyi başarmış ve bu deney cryonicsist bilim insanları için o günden beri büyük bir ispat olarak sayılıyor. Miles kanı çekildikten sonra doldurularak öldürülmüş, 70 dakikalık klinik ölümün ardından kanı tekrar damarlarına enjekte edilerek oda sıcaklığına geri getirilmişti. Üç buçuk yaşındaki köpek hayata geri döndüğünde tüm karakteristik özelliklerini olduğu gibi taşıyordu, alışkanlıkları ve huyları değişmemişti. Bu, dondurulan insanların bir gün yeniden canlandırıldığında hafızalarının yerinde olacağına ispat olarak gösteriliyor.
Walt Disney ve Tito’nun da incelemek için şirketten doküman istediklerini ancak kontrat imzalamadıklarını söylüyor American Cryonics Society yetkilisi Jim Yount. Böylece yıllardır ortada dolaşan “Walt Disney kendini dondurttu.” dedikoduları da rafa kaldırılmış oluyor. Ama şöyle bir durum da göz ardı edilemez. Cryonics şirketleri hasta isimlerini istedikleri takdirde gizli tutabiliyor. Yani kendini dondurtmuş olsa dahi formalite bir mezar yaptırmış olabilir. Sonuçta o kadar parası olan bir insan cryonicsin umut vadediciliğini (yalan ya da gerçek en azından bir umut) inceledikten sonra en azından bir şansını denemeyeceğini düşünmüyorum. Yani bir gün yol da Walt Disney’i görürseniz ahan da Soner demişti diye bir selamımı iletiniz efenim.
Türkiye’den ise 16 kişi ölümü durumunda dondurulmak üzere bu şirketlerden biriyle anlaşmış durumda. Bunlardan birisi Çerkez Ethem’in yeğeni olan Güner Kurban, yapılan röportajda ise şu sözleri sarfediyor:
“Ben diğer insanlar gibi yaşamaya çok meraklı olduğumdan, hayatımı sürdürmek istediğimden dolayı imzalamadım bu anlaşmayı.
Tek istediğim kısa bir süreliğine de olsa gelecekte dünyanın nasıl olduğunu görebilmek. İleri teknolojinin gelişimini, ışınlanmanın, zaman makinesinin icat edildiğini, insanların beyin kapasitelerinin yüzde 100’ünü kullanmaya başladıklarını, diğer güneş sistemlerinin keşfedildiğini görmek istiyorum. 80 yıl içerisinde, dondurulan insanların yeniden hayata döndürülebileceğine inanıyorum çünkü nano teknoloji inanılmaz ilerliyor. Hatta iste-diğiniz yaşta uyanabileceksiniz. Ben 17 yaşımda uyanmak istiyorum. 50 yılda bir, birkaç haftalığına uyansam yeter bana.”
Dünyada ilk canlı olarak dondurulacak kişi olmayı hedeflediğini söyleyen Kuban, “Artık yaşam sevinçlerim azalmaya baş-ladı. Yaşlılığın tuzağına düşmek istemiyorum. İnsanlar ruhlarıyla beraber yaşlanıyorlar ama benim ruhum hâlâ 17 yaşında. Biraz daha yaşarsam zaten gençleri kıskanmaktan öleceğim. O nedenle işlerim bitince bunlardan biri Çerkez Ethem’in hayatını yazdığım kitap elden ayaktan düşmeden Kolombiya’ya gidip ötenazi yaptıracağım. Ardından da dondurulacağım.” diyor.
Tek istediğim kısa bir süreliğine de olsa gelecekte dünyanın nasıl olduğunu görebilmek. İleri teknolojinin gelişimini, ışınlanmanın, zaman makinesinin icat edildiğini, insanların beyin kapasitelerinin yüzde 100’ünü kullanmaya başladıklarını, diğer güneş sistemlerinin keşfedildiğini görmek istiyorum. 80 yıl içerisinde, dondurulan insanların yeniden hayata döndürülebileceğine inanıyorum çünkü nano teknoloji inanılmaz ilerliyor. Hatta iste-diğiniz yaşta uyanabileceksiniz. Ben 17 yaşımda uyanmak istiyorum. 50 yılda bir, birkaç haftalığına uyansam yeter bana.”
Dünyada ilk canlı olarak dondurulacak kişi olmayı hedeflediğini söyleyen Kuban, “Artık yaşam sevinçlerim azalmaya baş-ladı. Yaşlılığın tuzağına düşmek istemiyorum. İnsanlar ruhlarıyla beraber yaşlanıyorlar ama benim ruhum hâlâ 17 yaşında. Biraz daha yaşarsam zaten gençleri kıskanmaktan öleceğim. O nedenle işlerim bitince bunlardan biri Çerkez Ethem’in hayatını yazdığım kitap elden ayaktan düşmeden Kolombiya’ya gidip ötenazi yaptıracağım. Ardından da dondurulacağım.” diyor.
Cryonics’in Uygulanmasındaki Sorunlar
– Resmi olarak ölü sayıldığınız için şirketin sizin adınıza sigortadan artan parayı saklaması hukuki sorunları da beraberinde getiriyor.
– İnsanlığın gelişme hızı git gide ivme artırarak devam ediyor. Son 100 yıldaki gelişmenin ondan önceki 1000 yıllık gelişmeye eşit olduğu söyleniyor. Yani siz 200 yıl sonra uyandığınızda kendinizi o Dünya’nın maymunu gibi hissedebilirsiniz.
– Gelecekteki yeni topluma, sisteme ayak uydurabilmeniz için tekrar eğitilmeniz gerekecek.(Tuvalet yapımı bile dahil)
– 100 yıllar sonra Alcor gibi firmalar iflas edebilir. Böylece resmi olarak ölü olduğunuz için fişlerinizin çekilmesinde devlet tarafından hiçbir sakınca görülmeyecektir.
– Şirket kontrolü dışında öldüyseniz işlemler en iyi ihtimalle saatler süreceğini düşünürsek. O derecede hasar almış bir beyni -hafıza bilgilerini de koruyarak- 1000 yıl sonraki teknolojinin bile kurtaramama ihtimali var. Türkiye gibi bir ülkede ölmekten bahsetmiyorum bile. Gerekli protokollerin ayarlanıp uçağa bindirilip cesedinizin ulaştırılması en az 1 gün sürecektir.
– Mezun olduğunuz okul sistemi, aldığınız diplomalar, sertifikalar geçerliliğini koruyacak olması çok düşük ihtimaldir. -Cryonics yaygınlaşıp dirilenlere özel bir sistem uygulanırsa işler değişir tabi.-
Ekşi sözlükte gördüğüm üzere(ben bulamadım) Alcor’un FAQ(Sıkça sorulan sorular) kısmında; -Dindarları da tongaya düşürmek için- öldükten 15 dakika içinde dondurulursa ruhunda bedenle birlikte dondurulacağı gibi ifadeler yer alıyormuş. Bu tip durumlar cyronicsin işe yarayabilirliğine leke sürmektedir. Eğer paranız bolsa ne kaybedeceğim ki diyerek bu işlemi uygulamanızda hiç bir sakınca yoktur tabi ki. Ama orta gelirli birisiyseniz hayat boyunca ödediğiniz sigorta primleri bir umut tacirliği uğruna, bir hiç uğruna gidebilir.
Koskoca Alcor Life Extension Foundation‘un nitrojen tanklarının üstünde bile asma kilit görünce insan soğumuyo değil fikirden.-olaydan soğutarak ayrı bir ön dondurma politikası uyguluyolardır belki- Ne biliyim insan bilim kurgu filmlerinden mütevellit basınçlı “cupssss” sesiyle açılan silindir kapaklara özeniyor.
Yazının başında yaşlılığı durdurmaktan bahsetmiştim. Kim bilir belki cryonics sayesinde 100 yıllar sonra canlandığımızda -belki altın çağ teknoloji bize sürpriz yapıp bu süreyi 70-80 yıla indirir- sentetik olarak telomeraz enzimi üretimi başlamış olur. Böylece istediğimiz yaşlara kadar gençleşmenin önü açılır ve yeterince dikkatli olduğumuz sürece -benliğimizi sibernetik sisteme aktarana kadar- kısmen ölümsüz sayılabiliriz.
Kaynakça: http://www.sonerabay.com/cryonics-kendini-donduran-insanlar/

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder